Tüysüz Kedi Tüysüz kedi, Fransız ırk standartlarına göre tüysüz maymun, köpek, kedi ve bir çocuğun genlerinden oluşturulduğu tahmin edilmektedir. Irkın kendine özgü özellikleri de bu kombinasyonu vermektedir. Genetik bilim adamlarına göre, tüysüz bir maymunun her yerden her koşulda hava hakimiyetiyle atlayabilmesi, sadık ve kendini adamış yapısıyla sürekli sahibinin gitmesi ve kuyruğunu aynı bir köpek gibi sallaması da köpek genlerinin belirtisi. Bir çocuk gibi daima sevgi istemesi de cabası. Tüm bu garip uzaylı görüntüsüne rağmen tüysüz kedi binlerce yıldır insanoğlu ile yaşamaktadır. Tüysüz Kedi Irkının Özellikleri Nelerdir? Tüysüz kedi ilk keşfedildiği zaman, pasif bir gen tarafından tüylerinin çıkmadığı fark edildi. Bu gen, iki geni kopyalayarak bazı hallerde bir defa kopyalıyor ve kendine adapte ediyor. Kısacası, gen kombinasyonunda bu genin düzeltilmesi mümkün değildir. Bu nedenle tüm yavru kediler hemen hemen tüysüz kalıyor. Aynı zamanda, tüy döken genin tamamlanmamış baskın gen olduğu keşfedildi; bu da Devon Rex, tüysüz ve American Shorthair gen havuzundan geliyor. Bu cins tüysüz görünür, ancak onu çevreleyen görünmez bir deri yapısına sahiptir. Bu deri deseni bir dağ keçisine de benzetilebilir. Tüysüz kedi, yapısından dolayı daha kırışık bir deri yapısına sahiptir. Bu tüysüz yapı ve kırışıklık, onun ürperten görünüşüne sıcak bir dokunuş yapar. Tüysüz bir kedinin asla kedi alerjisine neden olamayacağını düşünebilirsiniz. Fakat sizin hala hapşırmanıza sebep olabilir. Kedilerin alerji olayına sebep olan şey, tüyleri değil, alerjik bir protein olan Fel D1'dir. Bu protein, salya ve yağ bezlerinden destek alarak salgılanmaktadır. Tüysüz kedi de diğer tüm kediler gibi bu proteini salgılamaktadır; tek farkı, diğer kediler gibi tüm tüylerinde bu alerjik salgı yoktur. Tüysüz bir kedi, bilinenin aksine bakım isteyen bir kedidir. Belirli zamanlarda yağ bezelerinden kurtulması için yıkanması gerekmektedir. Bu bezeler diğer kedi cinslerinde de olur; fakat onlar tüyleri aracılığıyla bu bezelerden kurtulurlar. Tüysüz Kedi Irkının Tarihçesi Tüysüz kedi cinsi, sadece Sphynx ile sınırlı değildir. Farklı popülasyonlarda tüysüz kediler belirlenmiştir. Seksen ya da doksan yıl önce, hatta daha fazla bir süre önce bunun belirtilerine rastlanmıştır. 1903 yılında yazılan "The Book Of The Cat" (Kedinin Kitabı), New Mexico'da görülmüş tüysüz Meksika kedilerinden söz etmektedir. 1950 yılında Paris'te bir Siyam kedisi, üç tane tüysüz yavru dünyaya getirmiştir. Bu tür verileri yeniden elde etmek için deneyler yapıldı ama diğer yavrular asla tüysüz olmadı. Diğer olaylar Fas, Avustralya, Kuzey Carolina ve Kanada'da görülmüş, yerel shorthair kediler tüysüz yavrular dünyaya getirmiştir. Ryadh Bawa önderliğinde araştırmalar yapıldı ve ırk geliştirme tezi başladı. CFA, ilk olarak izin vermesine rağmen bu geliştirmelere 1971 yılında son verildi; nedeni ise verimsiz bir üreme süreciydi. 1975 yılında Minnesota'da Milt ve Ehhelyn Pearson isimli çiftçiler tarafından keşfedildiler. Jezabell isimli kedileri tarafından tüysüz olarak dünyaya gelen Epidermis, daha sonraki yıl başka bir tüysüz kedi cinsi olan Dermis ile çiftleştirildi. Kim Mueske tarafından satın alınan bu kediler ırkın geliştirilmesi için kullanılmıştır. 1978 yılında Siyam kedi ırk bilimcisi Shirley Smith tarafından Kanada'da üç tane yavru tüysüz kedi bulundu. 1983 yılında bu kedilerden iki tanesi Hollanda'da bulunan Dr. Hugo Hernandez'e gönderildi. Burada Devon Rex ırkı kedilerle birlikte geliştirmelere devam edildi ve günümüzdeki Sphynx ırkı ortaya çıktı. Irk bilimcileri hala CFA'nin ırkı kabul etmesi için araştırma yapmaktalar. CFA, hala Sphynx'i farklı bir ırk türü olarak göstermektedir. |